28 Haziran 2013 Cuma

Bir Zat'ın Kaleminden-Hedefsiz ve İdealsiz Nesiller

Nesilller kendilerine gösterilecek yüksek gaye ve yüce ideallerle canlılıklarını muhafaza ederler. Hedefsiz, idealsiz kaldıklarında da kadavralaşır ve birer iskelet haline gelirler. Bitkiler, ağaçlar, hatta doğadaki bütün varlıklar, canlı kaldıkları sürece çiçek açar, meyve verir ve yararlı olabilirler. Adem evladı ise; ancak güçlü ideâlleri, aksiyon ve gayretleriyle canlı kalır ve varlığını sürdürebilir. Durağan bir uzvun kireçlenip kuruması, kullanılmayan bir parçanın paslanıp çürümesi ne ise hedefsiz, idealsiz, bundan ötürü de hareketsiz kalan nesillerin, delik deşik olup gitmesi de aynı şeydir.

Bir topluluk, üzerinde kurulup geliştiği felsefe ve manevî değerlere sımsıkı bağlı kaldığı sürece, büyüklük ve dinamizmiyle payidar olur. Kendine has bu diriltici iklim ve bu esaslı kurallardan uzaklaşmaya başladığı an itibarı ile  de içten içe kokuşup çürümeye ve dağılıp gitmeye yüz tutar.

Dertsiz, davasız, hedefsiz ve ülküsüz nesillerin önce içten içe yanarak karbonlaşması, sonra da bir alev, bir tûfan haline gelerek, etrafındaki her şeyi yakıp yok etmesi doğal ve kaçınılmaz olur.

Gelecek günlerde, bizleri nelerin beklediğini söyleyerek saf düşünceleri ümitsizlik içinde boğmaya gerek yok; millete, kendini yenileme yolları gösterilmeli ve geleceği  omuzunda bayraklaştıracak genç kuşaklar, yüce hedeflere, yüksek ideâllere ulaştırılarak gayesizlikten kurtarılmalıdırlar. 


Bir Zat'ın Kaleminden


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder