Hayatı boş yaşıyoruz boş, çabuk
sinirleniyoruz çabuk öfkeleniyoruz, çok basit şeyleri kafamıza takıp, boş
sözlere kalpler kırıyoruz. Sonra birşeylerin farkına varınca iş işten geçmiş
oluyor. Ne yaparsan yap eskisi gibi olmuyor, büyü bozuluyor.
Aslında hayat ne sandığımız kadar kısa,
ne de sanıldığı kadar uzun.
Ben
samimiyetle şunu söyleyebilirim ki,
ben de bu hataları yaptım. Genel olarak, toplum
olarak bu hataları yapıyoruz. Para hırsı,
kadın hırsı, kariyer bunların hepsi
boş...
İşte
ben hep bu tarz şeylerden uzak durmaya çalıştım. İnsanların kalbini kırmamak
için elimden geleni yaptım diyebilirm. Çünkü farkındayım bu dünya, bu hayat, bu
yediğimiz en güzel yemekler, yaşadığım nice mutluluklar hepsi geçici. Asıl baki
kalan hayatta ne yaşadığındır. İnsan sevgisidir. Yaptığın güzelliklerdir. Asıl
baki kalan ellerini açıp dua etmektir. Çünkü şükretmeliyiz ayaklarımız sağlam
yürüyebiliyoruz. Beyinimiz yerinde düşünüp,
hayaller kurabiliyoruz. Çok şükür sağlığımız yerinde. Böyle olamayan insanlar
var. Yürüyemeyen, düşünemeyen insanlar
kimileri zihinsel özürlü, kimileri engelli. İstediklerini yapamıyorlar
onların derdi ne böyle olan insanların derdi ne para hırsımı,kariyer mi ...
Yoksa iki adımda olsa yürüyebilmek mi. 50 metrede olsa koşabilmek mi...
Geçen gün birisini gördüm. Üzüldüm, içimden
birşeyler koptu. İçim parçalandı. Ama bir baktım ona ve sonra helal olsun
dedim. Sana
helal olsun herşeye rağmen, bu kahpe
dünyanın zulmüne dayandığın için. Kaderini sevip bu hayata umutla baktığın
için. Herşeye rağmen pes etmediğin için. Bizi bu hayatın gerçek yüzüyle tanıştırdığın
için. Hayatın ne kadar güzel olduğunu, yıldızların ne kadar beyaz olduğunu güneşin
doğuşunun ve batışının bir anlamı olduğunu bizlere hatırlattığın için.
Evet o insan engelli yürüyemiyor. İstedği gibi
koşamıyor. Ama aslında hiç bir şey engel değil onun için...
Sonra kendime sordum birden ben bu adamın yerinde olsam ne yapardım. Ve belki de ilk defa kendimi bile kandıramadım.
Hiç bir şey yapamazdım dedim. Hiç bir şey yapamazdım. Belki o insanın yaşadıklarının
yarısını yaşasam hayata küserdim. Psikolojim bozulabilirdi. Yaşamla bağlarımı
kesebilirdim.Tek benlik bir durum değil.
Herkes için öyle genel olarak böyle yapardık. Yalnızlıkla dost olup karanlıklara
hapis olurduk.
Evet o insan engelleri çoktan aşmış. Şarkılarda
geçiyor ya dağlar mı, yollar mı, denizler mi engel. Sana hiç birşey engel değil. Sen engellerin
en büyüğünü aşmışsın.
Yaşama tutunmuşsun. Hayata umutla bakmışsın.
O insan sabahları okuluna gidiyordu. Şimdi işe gidiyor. Akülü sandalyesi ile
... O da üzülmüştür. Aylarca ağlamıştır. Ama pes etmemiş , hayatında tutunacak
tek bir dal varken sen dal sayılarını arttırmayı başarmışsın. Bizler hayatta
tutunacak bir çok dalımız varken onları görmezden gelip yaşamın ne kadar boş
olduğunu söylüyoruz.
Bence
biz boşuz hayat değil. Sen bizden kat kat daha delikanlı daha cesursun.
Cesaretten,kahramanlıktan bahsederiz ya bazen biz ne yaşamışız ki zaten.
Bana soruyorlardı...Hayatta en çok neye ve kime saygı duyuyosun diye benim cevabım
belli.
Ya sizin... Siz kime ve neye saygı duyuyorsunuz...
Sizce hayatı yeterince boş yaşamıyor muyuz ?Halkla İlişkiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder