ÖZET
GİRİŞ
Hükümet darbeleri ve
ihtilaller, sosyal birer olaylardır. Sosyal olayların sebepleritek bir nedene
bağlanamaz. Farklı sosyal olaylar ve
etkenler birleşerek büyük sosyal
olayları meydana getirirler.(Erdoğan,2006,48)
Askeri
darbeler, bir ülke yönetiminin ülkeyi yönetemeyecek duruma gelmesinin ardından
o ülke ordusu tarafından ülke yönetimine el konulması ile gerçekleşir. Darbenin
ardından mevcut yönetim yıkılır, iktidar sahipleri makamlarından indirilir ve
tutuklanır. Ülke yönetimine bir süreliğine de olsa askeri yönetim geçer. Mevcut
anayasa kaldırılır ve yerine yeni anayasa yapılması için çalışmalara başlanır.
Askeri
darbeler genel itibariyle şiddet unsuru kullanılarak yapılır. Darbeye karşı
duran kişi ve kurumlar ağır cezalara çarptırılır.
“Türkiye Cumhuriyeti
de 27 Mayıs 1960, 12mart 1971 ve 12 Eylül 1980 yıllarında anayasal hükümetleri
deviren üç adet askeri darbe gerçekleşmiştir.”(Boztepe,2007,34)
Bu
darbelerden 1960 darbesini ele alacak olursak aynı şekilde bu darbede içinde
Adnan Menderes’in de bulunduğu birçok yöneticinin idam edilmesi ve bir kısmının
da ağır cezalara çarptırılmasıyla şiddet unsurunun kullanıldığı bir darbedir.
DARBE ÖNCESİ TÜRKİYE
Darbe dönemine gelmeden önce darbenin öncesinde yaşananları ele alarak başlamak darbe döneminin daha iyi anlamamızda bize fayda sağlayacaktır. En başından inceleyecek olursak Türkiye Cumhuriyet’i Devleti 7 Ocak 1946 tarihine kadar tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi ile yöneltiliyordu ve karşısında hiçbir muhalefet yoktu. Fakat dönemin Cumhurbaşkanı ismet İnönü’nün yaptığı bir konuşma esnasında yeni partilerin de kurulmaya başlayacağını vurgulaması üzerine birçok yeni parti kurulmaya başlamıştır. (Karahan,2). Bu sözlere dayanarak kurulan partilerin bir tanesi de Demokrat Parti’dir.
21 Temmuz 1946 yılında
cumhuriyet tarihinde ilk olarak kayda geçmiş olan çok partili seçim
yapılmıştır. Ancak bu seçim görünüş olarak çok partili seçim olarak bilinse de
açık oy gizli sayım şeklinde icra edildiği için adaletli bir seçim
değildir.(kili,1998,35)
Bu seçimden yaklaşık 4
yıl sonra yeni bir seçim daha yapılmıştır.
Bu seçim hem şekil hem anlam bakımından tam demokratik bir seçimdir.
Çünkü bu seçimde gizli oy açık sayım ilkesi benimsenmiş seçimler şeffaflıkla
yapılmıştır. Seçim sonucunda yüzde 53’lük büyük bir oy oranına sahip olan DP, Adnan
Menderes önderliğinde iktidarı kurmuştur.(Karahan,3)
Bu seçimin ardından ” 1950’lerin siyasal hayatı
kültürel fay hattı boyunca ikiye ayrılmış olan toplumun temsilcileri olarak
ortaya çıkan iki partinin yani CHP ve DP‘nin mücadelesi biçiminde geçmiştir.”(Kili,1998,37)
10 yıl sürecek bu
çekişme süresince yavaş yavaş darbe ortamı oluşmuştur. Bu süreçte yaşanan dokuz
subay olayı, Özellikle de iktidarın son yılında yaşanan toplumsal olaylar,
tahkikat komisyonunun kurulması ve olağanüstü hal ilan edilmesi toplumu özelliklede
büyük şehirlerdeki hayatı büyük ölçüde etkilemiş ve darbeyi uygulamak için
darbecilerin eline somut nedenler vermiştir. (Erdoğan,2006,48)
Bu nedenleri
ayrıntısına girmeden inceleyecek olursak;
DP hükümetinin başa
gelmesinden itibaren orduda DP’ye karşı
örgütlenmeler başlamıştır. Ve Kurmay Yarbay Faruk Ateş Dağlı o dönemin ilk
örgütlenmesini kurmuştur. Ancak darbenin temellerini atan örgüt 1954 yılında
tuzla uçak savar okulunda kurulan örgüttür. Bu örgütün esaslı ve tek gayesi
mevcut hükümeti yani DP yönetimini ortadan kaldırmaktır. Ama bu örgütün kurulma
amacı DP iktidarını izlemek olarak lanse edilmiştir. Daha sonra bu örgüt harp
akademileri örgütüne çevrilmiştir.(Kaya,2008,35)
1957 yılında Binbaşı
Samet Kuşçu’nun ordu içinde çeşitli yapılanmalar bulunduğunu ve bu
yapılanmaların darbe girişiminde bulunacaklarını açıklaması ayrıca bu
yapılanmanın başındaki komutanlarında isimlerini vermesi üzerine hükümet bu
durum üzerine harekete geçmiş ve birçok subayı tutuklamıştır. Ancak delil
yetersizliğinden Kuşçu’nun itirafları ispatlanamamış tutuklanan subaylar
serbest kalırken Kuşçu isyana teşvik suçundan 2 yıl hapis cezasına
çarptırılmıştır. Ve olay kapatılmıştır. Bu olay tarihe 9 subay olayı diye
geçmiştir. Ayrıca menderes’in olayı aydınlatamaması darbeye giden süreçte
yaptığı ilk hata olarak söylenegelmektedir.(Kaya,2008)
Daha sonraki süreçte
yaşanan toplumsal olaylara baktığımızda genellikle son birkaç yıl içerisinde toplumda
gerginliğin arttığı görülmektedir. Adana’da DP ile CHP’li gruplar arasında
çıkan çatışmada 10 kişinin yaralanması daha sonra ki süreçte uşak’ta İsmet
İnönü’ye taş atılması toplumda kargaşanın derinleşmesine yol açmıştır. İsmet
İnönü’nün Konya’da yaptığı mitinginde olaylar çıkmış ve birçok kişi
yaralanmıştır. Daha sonraları Kayseri’de çıkan iktidar ve muhalefet yanlısı
çatışmalar için Kayseri’ye gitmek isteyen İnönü Kayseri’ye sokulmak istenmemiştir.(27
Mayıs raporu) Bu tür olaylar darbeye giden süreçte darbecilerin eline geçen
somut nedenler olduğu açıktır.
Son olarak 1959 yılında mecliste CHP ve DP arasında ki tartışmalar
gittikçe çığırından çıkmıştır. Ve CHP hakkında meclis soruşturması açılmasına
karar verilmiştir. 18 NİSAN 1959 da tahkikat komisyonu kurulmuştur.
(KAYA,2008,40)”
“Tahkikat
Komisyonu başta CHP olmak üzere Meclis içi ve dışı tüm muhalefeti hemen her
türlü siyasi faaliyetten men etmeyi hedeflemiş ancak sorunları çözememiştir.”
(Nalbantoğlu,2008,26)
DP’nin
bu tutumu darbe ortamını hazırlayan belki de en son ve en önemli adımdır.(Nalbantoğlu,2008,26)
Ayrıca Türk Silahlı
Kuvvetleri içindeki örgütlenmeler mevcut yönetimi indirmek için yani darbe
yapmak için kendince birçok haklı nedenler bulmuştur. Bunlardan bazılar ise
DP’nin demokrasi ile bağdaşmayan tavır ve davranışlar sergilediği, kendi
yandaşlarına ayrı toplumun diğer kısmına da ayrı davranarak ayrımcılık yaptığı
ve Atatürk ilke ve inkılâplarına ters düşen hareketlerde bulunduğu
gerekçeleridir.(BOZTEPE,2007,37)
27 MAYIS 1960 DARBESİ’NİN ÖZELLİKLERİ
“27 Mayıs 1960 hükümet
darbesi; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yirmi yıl sürecek, askeri darbeler
dönemini başlatmıştır.”(Erdoğan.2006,57)
27
Mayıs darbesi ordunun hiyerarşik düzeni ile yapılmamıştır. Darbe sürecinde
darbeci ordu komutanları dışında kalan subaylara genelkurmay başkanıda dâhil
olmak üzere bilgi verilmemiştir. Darbe çoğunluğu
yüzbaşı veya teğmen gibi düşük rütbeli subaylar tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bu yönüyle ordunun tamamını darbeci olarak görmek yanlış olacaktır.
(Erdoğan,2006)
“1960 darbesinin
sonrasında kabul edilen 1961 Anayasası ile demokratik haklar geliştirilmiş,
basına, isçiye, üniversitelere
verilen özgürlükler arttırılmıştır. Bu bakımından 1960
darbesi, diğer askeri müdahalelerden
farklıdır.”(Erdoğan,2006,58)
Bu darbede askeri darbelerin genel
özelliği olan şiddet unsurunu içinde barındıran bir darbedir. Bunu darbe
sürecinde çıkan çatışmalar ve darbenin ardından biri Başbakan ADNAN MENDERES
olmak üzere üç kişinin idam ile cezalandırılmasından çıkarabiliriz.
27 MAYIS 1960 DARBESİ
“27 Mayıs 1960 sabahı
Türk Silahlı Kuvvetlerinden kendilerine MBK denilen bir grup albay ve alt
rütbeli subaylar hükümet, meclis ve askeri hiyerarşiyi etkisiz duruma getirerek
idareyi ele geçirmişlerdir.”(Nalbanoğlu,2008,29)
darbenin yapılış şekli ise 25 Mayıstan itibaren şu şekilde gerçekleşmiştir.
Hazırlıklar
tamamlanmış artık 25 Mayıs 1960 olarak belirlenen darbe tarihinin gelmesi için
gün sayılmaya başlanmıştır. Ancak başbakan Adnan menderes Yunanistan gezisini
iptal etmesi ve Eskişehir’de bir miting için Eskişehir'e hareket etmesi darbe
tarihinin iki gün ertelenmesine neden olmuştur. (Kaya,2008,42)
26
Mayıs gecesi darbeci grup harp okulunda son kez toplanmış ve harekâtın ilk
adımlarını atmıştı. Toplantıdan alınan karara göre darbe gece saat 3.00 sularında
başlayıp 1 saat içerisinde tamamlanmış olacaktır.Ve denildiği gibi saat 3’te harekâtabaşlanmıştır.
Önce merkez komutanlığına hareket eden darbeci grup orayı kolaylıkla ele geçirmiş
ardından ordu evine subayları tutuklamak için harekete geçmiştir. Ordu
eviönünde kısa bir çatışma yaşandıktan sonra darbeciler burayıda ele ele
geçirmiştir. (Erdoğan,2006,41)
Ankara'da
Cumhurbaşkanlığıköşkü dışında ele geçirilmesi gereken tüm binalar ele
geçirilmiştir. Bazı devlet binalarında kısa süreli çatışmalar meydana gelmiş
hatta çatışma esnasında harp okulu öğrencilerinden biri ölmüştür. Bütün
birimler ele geçirildikten sonra darbeyi daha rahat ilerletebilmek için telefon
hatları kesilmiş daha sonra da köşke gidilmiştir.(Kaya,2008)
Bu
yaşananlar da bir süre sonra Cumhurbaşkanı Celal BAYAR’IN teslim olmasına sebep
olmuştur.(Erdoğan,2006,41)
Kendisine
gelen bilgi dolayısıyla darbe yapıldığını öğrenen Başbakan Adnan Menderes
Eskişehir’den hareket ederek Konya’ya varmak istemiştir fakat Kütahya
dolaylarında tutuklanarak Harp okuluna getirilmek üzere yola çıkarılmıştır. Menderes
bir gün önceki Eskişehir mitinginde tahkikat komisyonunun kaldırılacağını ve
erken seçime gidileceğini söylemiş fakat aradan 24 saat bile geçmeden darbenin
yapılmış olması tüm bu taahhütleri hükümsüz bırakmaya yetmiştir.(Erdoğan,2006)
“İhtilalciler kendilerine mukavemet
edebilecek askeri hedefleri bir bir ele geçirdikten sonra DP’lileri, CHP’lilerin
de yardımıyla bir bir toplayıp Harp Akademisi’nin binasına toplamışlardır.”(Erdoğan,2006,41)
Tamda
planlandığı gibi darbeci grup kısa bir süre içerisinde darbeyi tamamlamış
geriye tek bir şey kalmıştır ki o da darbeyi Türk halkına duyurmaktır. Bu iş
için o dönem Kurmay Albay rütbesinde olan Alparslan Türkeş 27 Mayıs saatler
sabah 5.15’i gösterirken radyodan Türk halkına haberi şu sözlerle vermiştir.
“Sevgili Vatandaşlar, bugün demokrasinin
içine düştüğü buhran
Ve müessir hadiseler dolayısıyla ve kardeş
kavgasına meydan
Vermemek maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri,
memleketin idaresini
Ele almıştır. Bu harekâta silahlı
kuvvetlerimiz, partileri içine
Düştükleri anlaşmaz durumdan kurtarmak ve
partiler ustu bir idarenin
nezaret ve hâkimliği altında en kısa zamanda
adil ve serbest
Seçimler yaptırarak, idareyi hangi tarafa
mensup olursa olsun,
Seçimi kazananlara devir ve teslim etmek üzeregirişmiş
Bulunmaktadır. Girişilmiş olan bu teşebbüs, hiçbir
sahsa veya zümreye
Karsı değildir…”(AKTARAN, BOZTEPE,2007,36-37)
Her şey tamamlandıktan sonra ortaya büyük bir sorun meydana gelmiştir.
O da darbenin başında kimin olacağıdır. Esasında ilk baştan beri tümgeneral
Cemal Madanoğlu darbede etkili rol oynamıştır ama darbe yapıldıktan sonra rütbesinin
tüm general olması ordu içindeki hiyerarşik yapıyı bozacağı için mümkün
değildir. Bu sorunu gidermek için İzmir’e gönderilen bir uçak ile emekli
orgeneral Cemal GürselAnkara’ya darbenin başına geçirilmiştir. Göstermelikte
olsa bir orgeneral rütbesi bulunmuş ve orduda meydana gelecek kargaşalara mahal
vermeden sorun çözülmüştür ve darbe tam manası ile gerçekleşmiştir.
27 MAYIS 1960 DARBESİ’NİN TOPLUMSAL HAYATA ETKİSİ
DP hükümetinin sonunu getiren 27
Mayıs darbesi, darbe nedenleri kısmında bahsedilen uygulamaların beklenen bir
sonucu olarak ortaya çıkmıştır.(Karpat,2011)
DP
hükümetinin yaptığı muhalefeti saf dışında bırakma çabaları, üniversiteli
hükümete zıt görüşte olan öğrencileri baskı altında tutması ve olağan üstü hal
gibi uygulamaları halkın menderes yönetiminden desteğini çekmesine neden
olmuştur. Bozulan ekonomide bun Da eklenince halk bir çözüm arayışı içine
girmiştir ve halkın iktidardan desteğini çekerek çözüm arayışına girmesi CHP ve
halkı birbirine yakınlaştırmıştır. “Halk
arasında çok tutulmuyor olmasına rağmen CHP, özgürlüğün savunucusu olarak
görülmeye başlamıştı.”(Karpat,2011,200)
“Ortadoğu’da bu
adeta bir kuraldır: güçlü bir hükümete muhalefet eden her grup kısa süre içinde
halkın desteğini kazanır.”(Karpat,2011,201)
CHP muhalefetide buna uygun olarak özelliklede büyük şehirlerde destek almaya başlamış hatta iktidara karşı azımsanamayacak ölçüde muhalif toplamıştır. Muhaliflerin çoğunluğu büyük şehirlerden ve kendini aydın kesim olarak tanımlayan kişilerdir.
CHP muhalefetide buna uygun olarak özelliklede büyük şehirlerde destek almaya başlamış hatta iktidara karşı azımsanamayacak ölçüde muhalif toplamıştır. Muhaliflerin çoğunluğu büyük şehirlerden ve kendini aydın kesim olarak tanımlayan kişilerdir.
Darbe
günü darbecilerin ağır bir direniş ile karşılaşmadan yönetimi kısa süre içinde
devralması da Menderes yönetiminin halk tarafından desteklenmediğinin bir
göstergesidir. Halk tarafından büyük bir oyla seçilen otorite halk tarafından
desteğin çekilmesiyle son bulmuştur.Darbe sonrasında yaşanan gelişmelere
darbenin gerçek amacını ortaya koyar niteliktedir. Özellikle üniversite
hocalarının DP hükümetine karşı ağır eleştirilerde bulunması hatta suçlamalara
varan boyutlarda konuşmaları darbenin DP’ye karşı yapıldığının bir
göstergesidir. (Karpat,2011)
Bu
sırada “basın, halkın aleyhinde
zenginleşen toprak ağalarını dinci ve muhafazakâr grupları ve fırsatçı iş
adamlarını ifşa etti.”(Karpat,2011,
202) bununla beraber işçilerde kendilerine verilen hakları yetersiz bulup
kendileri için yeni düzenlemeler yapılmasını talep etmeye başlamıştır. Buna örnek
olarak grev hakkı işçilerin istekleri arasında sayılabilir.
Toplumda
bunlar meydana gelirken kendilerini aydın olarak tanımlayan bir kısım ise köylü
halka seçme ve seçilme hakkı verilmemesi gerektiği gibi fikirlerini söylüyor ve
savunuyorlardı.(Karpat,2011)
“Bunun yanısıra 27 Mayıs 1960 askeri
darbesinin siyasal katılma ve örgütlenme üzerindeki etkisini bir siyasi partiyi
(DP) ardından da tüm siyasi partilerin 14,000 bucak 140,000 Ocak örgütlerini
kapatmasıyla görmekteyiz.”(Mazıcı,1989.119) Bu kapatmalar toplumun siyaset
üzerinde etkin rol oynamasına engel olmuştur. Yani demokrasiye aykırı bir
harekettir demek de uygun olacaktır.
27
Mayıs ihtilalinin yapan darbeci grup yönetime el koyduğu gün yaptığı açıklamada
kısa süre sonra demokratik seçimlerin yapılacağını ve yönetimden çekileceğini
söylemiştir. Fakat yeni yapılan reformlarda aksine temelli kalmayı düşünür gibi
reformlar yapılmıştır.(mazıcı,1989,109) darbecilerin kalıcı olarak yönetime
devam etmesi gerektiği de iyiden iyiye yayılmasının ardından halk buna artık
tepki göstermeye başlamıştı. (Karpat,2011)
Bu
dönemde siyasi iktidarsızlığın sonucu olarak bir takım sorunlar ortaya çıkmıştır
ki bunlardan biride ekonomide ki bozulmadır. Ticaret faaliyetlerin büyük oranda
azalması halkı tedirgin etmeye başlamıştır. Askeri yönetimin halk tarafından
tepki oklarını üzerine çekmesi günden düne artarak devam ederken Taşrada da
köylü halk yapılan bu uygulamalar sonucunda sessiz kalarak tepkisini göstermiştir.
Bu esnada bazı yerlerde askeri yönetime karşı örgütlenmiş bir takım gizli
örgütler ortaya çıkmıştır. Tutuklamalar olmuştur. Bu tür eylemler DP yönetimini
savunduğu için değil totaliter rejimin baskısından kurtulmak için yapılan
eylemlerdir. Çünkü halk başındakinin kim olduğundan ziyade özgürlük içinde bir
ortam kimsenin haklarını ihlal etmeyen bir yönetim istemektedir.(Karpat,2011)
27
Mayıs darbesinin toplum üzerindeki etkisine farklı bir açıdan bakacak olursak o
yıllarda yapılan uygulamalar halk tarafından aşırı bir tepki ile karşılaşmasa
da daha sonra yapılacak olan 12 Mart darbesinde 27 Mayıs darbecilerinin
yaptıkları yasalara göre yapılacağı için dolaylı yoldan toplum üzerinde etkili
olmuştur.(Mazıcı,1989,111)
Çeşitli
yönleriyle ele aldığımız darbe toplumunun da gösterdiği gibi darbe ortamı iyi
niyetli olsa da olmasa da toplumda bir kargaşa ortamı oluşturmuştur. İstikrarın
olmaması ülke ekonomisi geride bırakmıştır. Yönetime gelenin orayı taht olarak
kullanmak istemesi anlayışı, demokrasiye aykırı olmasına karşın uygulamaya
geçirilmek istenmesi demokrasi açısından bir geri adım olarak
nitelendirilebilir. Ayrıca sivil halkı sivil idarecilerin yönetmesi makul ve
mantıklı iken silahlı güçlerin yönetimde olması halkı sindireceği, korkutacağı
için toplumun yönetimde söz sahibi olmasını da engelleyecektir. Buda halkın
halk tarafından halk için yönetilmesi ilkesine aykırı bir davranış olacaktır.
Böylece toplumun İhtiyaçlarına da karşılık verilemeyecektir. Bu durum ülkede
ilerlemeden ziyade gerilemeye hatta yok olmaya varan saf’alar kadar büyük
sıkıntılar verir.
KAYNAKÇA
BOZTEPE V. (2007), 1960 ve 1980 Askeri Darbelerinin Türk
Siyasal Sinemasına Etkileri, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, yüksek lisans tezi, İSTANBUL
ERDOĞAN Ü. (2006), Demokrat Parti Ve 1960 İhtilali, http://www.belgeler.com/blg/15bq/demokrat-parti-ve-1960-ihtilali-democrat-party-and-1960-rebellion,
(E.T 09/23/1013)
KARAHAN Ş. , 27 Mayıs Darbesi
Ve Etkileri, http://www.belgeler.com/blg/2scg/darbeler, E.t 09/03/2013
KARPAT
K. , Türk Siyasi Tarihi Siyasal
Sistemin Evrimi, Timaş Yayınları, İSTANBUL, 2011
KAYA E. (2008), Türk Basınında 27 Mayıs İhtilali, Marmara Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü, yüksek lisans tezi, İSTANBUL
KİLİ S. , 27 MAYIS 1960 Devrimi Kurucu Meclis Ve 1960 Anayasası, Boyut
kitapları, İSTANBUL, 1998
MAZICI N. , Türkiye’de Askeri Darbeler ve Sivil Rejime Etkileri, Gür
yayınları, İSTANBUL, 1989
NALBANTOĞLU M. (2008), 27 Mayıs Askeri Müdahalesinin Konya Basınındaki Yansımaları, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, yüksek lisans
tezi, AFYONKARAHİSAR
27 Mayıs Raporu,http://dosyalar.hurriyet.com.tr/haber_resim_3/27_mayis_raporu.pdf,
(E.T
03,/09/2013)
lise 3 deyim kardeşim verdiğin bilgi sayesinde performans yaptı diyer hiçbi kaynakta bunun gibi yapan yoktu
YanıtlaSil