1 Temmuz 2013 Pazartesi

Necip HAN-Toplum Mühendisliği

Günümüzün en iddialı meselelerinden biri de Toplum Mühendisliğidir.
Toplum Mühendisliğine dair ülkemizde henüz yeteri kadar akademik çalışma bulunmamaktadır ve aynı zamanda Toplum Mühendisliği kavramı kulaklarımıza henüz aşina bir kavram değildir.

Toplum Mühendisliği;
  • Toplumun inşâ edilmesi, yeniden şekillendirilmesi ve yönlendirilmesi uğraşısıdır.
  • Bu uğraşının altında aslında insanın tarih öncesinden beri gelen Tanrı olma isteği yatmaktadır.
  • Toplumları istediği yöne evirmek, istediği gibi düşündürmek, onları yönetmek ve onları kontrol etmek tiran ruhlu firavunvari insanların her zaman en yüce idealidir.
Toplum Mühendisliği günümüz iktidarlarının, büyük şirketler grubu sahibi iş adamlarının, devletlerin, lobilerin ve gücü elinde tutup insanları yönlendirme gayretine girişimiş herkesin kafa yorduğu, üzerine derin çalışmalar yaptığı bir alandır.



 

Toplum Mühendisliği konusu derin, kaydadeğer ve özel bir konudur.
Ben de bu blogtaki köşemden Toplum Mühendisliği ve  Toplum Mühendisliğinin en etkili araçları olan medya ve eğitim gibi alanlarla ilgili yazı dizisi yayınlamayı planlıyorum.Ve eğer vaktiniz varsa Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar’ın resmi internet adresinde paylaştığı video yu şiddetle tavsiye ediyorum.İnsanların aslında yönetildiğini ancak yönetilirken  nasıl yönlendirilidiğini fartketmediğini bu video tüm gerçekliğiyle ortaya koyuyor.Öncelikle Melik Safi Duyar'ın bu konuyla ilgili yazdıklarından en can alıcı yerleri paylaşalım ve video'yu sunalım :

"Yıllar önce bir devlet memuru olarak çalışırken o günkü sistemin çalışmaya kredi veren bir yapıda olmadığını anlamıştım.
Ne kadar yetenekli ve çalışkan olduğunuzdan çok kimleri tanıdığınızın daha önemli olduğunu keşfetmiştim. 
Sistemin bir parçası olmak yerine sistemi düzeltmeye gücünün olduğuna inanan genç bir adamdım. Çalışkandım, hırslıydım ve herkes televizyon izlerken, eğlenirken ben kendi kişisel gelişim ve eğitimime  yatırım yapıyordum. Sistemi düzeltmeye kararlıydım. Politikaya atılıp bu düzeni değiştirenlerden olacaktım.
Derken o bozuk istemin içinde dahi, çalışkansan ve dürüstsen senin için ilahi bir adaletin geçerli olduğunu anladım. Çeşitli burslar kazandım. A.B.D.’de ve İngiltere’de ekonomi ve liderlik konularında eğitim gördüm. Teknik bir adamdım. Sistemi düzeltmeye talipsem ekenomiden anlamam ve liderliğin püf noktalarını çözmem gerektiğine inanıyordum. Toplum karşısında konuşma ve hitabet dersleri aldım. A.B.D’nin dünyayı yönetmek için gelecek 50 – 100 yılın planlarını yaptığını anladım. Ülkemize ve dünyaya dışarıdan bakmanın farkını yaşadım. Beyaz Sarayı dışarıdan izleyen değil, o dönemin A.B.D. başkanı baba George Bush’un davetlisi olarak (ABD hükümetinden burs olan öğrenciler olarak) içini görenlerden oldum.
Bütün bu eğitimleri aldıktan ve biraz olgunlaştıktan sonra sistemi politikaya atılarak değiştirmenin tek başına mümkün olmadığını, bunun bir ekip işi olduğunu ve boşuna çalıştığımı anladım. Şüphesiz politika sistemin düzeltilmesi için daha etkili ve güçlü bir yol. Ancak sistemi politikayla düzeltmek yerine daha yavaş giden, ama çok daha etkili bir yöntemin olduğunu da keşfetmiştim. Değişimin yolu eğitimden geçiyordu. 
 Konu eğitim, kişisel gelişim ve öğrenme olunca, bunun önünde de çok önemli engeller olduğunu yaşadım ve gördüm. Toplum içindeki büyük bir kitle farkında olmadan magazinsel haberlerle, eğlenceyle vb. faaliyetlerle oradan oraya sürükleniyor. Kendi istediklerini değil, farkında olmadan kendilerine empoze edileni yapıyor ve düşünüyorlar, zamanı boşa harcıyorlar."
Artık Uyanma Zamanı!
It's time to Wake Up!
 

Necip HAN
                                                                                           





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder