6 Eylül 2013 Cuma

PKK’YI BESLEYEN TOPLUMSAL ETKENLER VE SORUNLAR

ÖZET

Bu çalışma bireylerin PKK terör örgüne katılıma etki eden faktörleri incelemeyi amaçlayan keşfedici bir araştırmadır. Bireyleri sadece makro boyutta ele alarak vatan hainleri diye anılmamaları onların yaşadığı ortamı mikro boyutta inceleyerek empati yapmayı; ailevi sorunlar, yakın ilişki çevresi, etnik milliyetçilik duyguları, işsizlik, intikam duygusu, ekonomik sorunlar, özenti ve takdir edilme duygusu gibi nedenlerle teröristlerin kandırdığı bireyleri yakınsan analiz etmeye çalışılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: PKK, Örgüt Üyesi, Terör, Toplumsal sorunlar, Elaman kazanma

GİRİŞ


    Sürekli gerilen bir ortam, yüce idealler uğruna insanları acımadan katleden bir örgüt zulüm, zorbalık, kan, gözyaşı, vicdan azabı; arkadaşlarından, dostundan, akrabasından ve en önemlisi ailesinden uzak zorlu, ölümcül bir hayat! Bütün olanlara rağmen insanlar hâla niçin PKK’yı destekliyor? Neden dağa çıkıyorlar? Bu örgüte bu pisliğe nasıl bulaşıyorlar? Bu sorulara insanlar yıllardır kısaca vatan hainleri, ihanet edenler diyerek cevap vermekte fakat insanlar onların yaşam şartlarını, eğitimsizliklerini, maddi sıkıntılarını, farklı ideolojilerle beyinlerinin sürekli yıkandıklarını vs. hesaba katmıyorlar. Bu onların haksız olduklarını, vatana ihanet etmediklerini elbette kanıtlamaz ama hem makro boyutta hem de mikro boyutta geniş bir perspektifte analiz edilmelidir. İnsanların yaşamları süresince hayatındaki çeşitli tecrübeler ve bununla birlikte PKK terör örgütünün bireye değer vermesi, aidiyet hissi sağlamsı; kendi dünyasındaki problemleri çözme adına çıkış yolları araması gibi cazip sebepler bireyin terör örgütü PKK’ya katılmasına motive etmektedir ( Shaw 1986 ). Terör sorunlarının doğru anlaşılması bireylerin sosyal ve psikolojik sorunlarını inceleyerek belirlenmelidir. Dolayısıyla hem makro hem de mikro boyutta analizlere ihtiyaç duyulmaktadır.
    Bu çalışmada bireylerin PKK terör örgütüne katılmada etki eden faktörlerin neler olduğu ele almaya çalışılmıştır. Aydınlarımızın ve halkımızın yıllardır kesin bir çözüm bulamadığı bu sorunları araştırıp, kaynak taraması yapıp analiz etmeye çalıştım.

ÜLKEMİZDE TERÖR ÖRGÜTÜ PKK

PKK (Partiya Karkeren Kurdistan/ Kürdistan İşçi Partisi) terör örgütünün ideolojisi bölücü, etnik temele dayalı Marksist-Leninist bir ideoloji ve Kürt uluşçuluğuydu.
Bu ideoloji çerçevesinde nihai amaç olarak görülen “Bağımsız Birleşik Demokratik Kürdistan” hedefine ulaşılması dönemin farklı versiyonları ile sürekli olarak vurgulanmaktadır (Öcalan, 1982). 1984-1990’lı yılların başlarına kadar ki süreç PKK terör örgütünün kendisini, haklarını savunduğu ve uğruna mücadele ettiğini iddia ettiği Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kırsalda yaşayan Kürtlere varlığını kabul ettirmeye çalıştığı dönemdir. Bu noktadan bakıldığında PKK’nın Kürtlerin kanları üzerine inşa edilmiş bir örgüt olduğu iddia edilmektedir (Özeren, 2010). Bütün bu fikirler örgütün, kadın, yaşlı, çocuk ayrımı gözetmeksizin sivil katliamları yapmasına sebep olmuştur. 2004 yılından itibaren ise meşru yoldan çözüm bulmaya çalışılmıştır, bir yandan kırsalda eylemlerine devam ederken, diğer taraftan ise demokrasi söylemi ile siyasal ve toplumsal alana açılma çabası içine girmiştir. Uygulanan diğer bir strateji de toplum içinde sorun olarak kabul edilen aşiretler arası çatışmalar, kan davaları vb. konularda uzlaştırıcı bir rol oynuyor gibi görünerek bölgede kendisinden başka güç olmadığı düşüncesini bölge halkına kabul ettirmeye çalışmıştır. Örgüt elaman temin ihtiyacında ise özellikle Avrupa da ki faaliyetlerine önem vermektedir.
    PKK terör örgütü son dönemlerin de ise Suriye krizi ile oluşan konjonktürü avantaja çevirmeye çalışmaktadır. Türkiye’de de Suriye benzeri görüntüler verme çabasına girmiştir. (Cirhinlioğlu 2004)


PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN FİNANS KAYNAKLARI

    Örgüt vergilendirme kanunu adı altında kamu kurum ve kuruluşların da çalışan Kürt kökenli taşeronlarla, ekonomik faaliyette bulunanlardan vergi adı altında para alınarak, örgüte maddi destek sağlaması ayriyeten Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin gönüllü katılımla terör örgütünü desteklemesi örgütün maddi ihtiyaçlarını karşılamasına ve daha da güçlenmesine sebep olmuştur. Bunlara ek olarak insan kaçakçılığı ve özellikle uyuşturucu, madde kaçakçılığı maddi kaynakların da büyük önem taşımaktadır (İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 2004)


TERÖR ÖRGÜTÜNE İŞTİRAKIN SEBEBİ NEDİR?

    Bunu tek bir sebebe bağlamak mümkün değildir. İnsanların yaşadıkları üzücü olay, yalnızlaşma, toplumdan dışlanma ve örgütün kurtarıcı gibi bu gibi bireylere değer vermesi, problemlerine çözüm önerisi sunması gibi cazip görünen alternatifler getirmesi bireyi motive eden önemli faktörlerdendir. Gerilim, yalnızlık içindeki birey topluma ayak uydurmakta sorunlar yaşamaktadır ve kendisine çıkış yolu aramaktadır. Crenshaw’e (1985) göre bireyin terör örgütüne girmesin de motivasyon faktörü olarak dört kategori olduğunu belirtmektedir. Bunlar; 1) eylem için fırsat olması, 2) bir yere ait olma gereksinimi ya da aidiyet duygusu, sosyal statü gereksinimi, 4) maddi getiri elde etmektir. Diğer  taraftan Borum’a (2004) göre bu nedenler; adaletsizlik, kimlik ve aidiyettir. Adaletsizlik, haksızlık ya da eşitsizlik terör örgütlerinin temel argümanları arasındadır. Adaletsizlik duygusu bireyleri intikam ya da bu adaletsizliğe neden olanlardan hesap sormaya itebilmektedir ki terör örgütlerinin eylemlerindeki şiddetin arkasındaki itici güçlerden biri de bu duygunun tatmin edilmesidir (Hacker, 1976)
    Bu nedenle devlet görevlilerinin karşısındakinin de insan olduğunu unutup intikam, kin hak ettikleri cezayı verme düşüncesiyle yapılan aşırı güç kullanımı, etnik grupların kendilerine haksızlık yapıldığı inancıyla huzursuzluğun doğmasına dolayısıyla toplumun bozulması beraber örgüt insanlarının devleti düşman olarak görme eğilimini hızlandırmakta ve pekiştirmektedir (Zafer,1999: s.20-22). Bu sebeple de sürekli bir kin, öfke içinde intikam alma çabasına girmektedir.


TOPLUM YAPISININ TERÖRİZMLE İLİŞKİSİ

Toplumun bulunduğu şartlar; nüfus, eğitim düzeyi, cinsiyet, yaş, yoksulluk gibi sorunlar terör örgütü PKK tarafından kullanılmaktadır (Hudson, 1999) halk arsındaki bu eşitsizlikler toplumdaki yapıyı bozmakta adaletsizliklere sebep olup bu mahrumiyet duygusu yaşayan kişilerin veya grubun kinleşmesine, öç almasına itebilmektedir. Berman’a (2002) göre yoksulluk ve sosyo-ekonomik eşitsizlikler, eğitim seviyesi ve gelir düzeyinin düşük olması ve işsizlik terörünün nedenleri arasında sayılmaktadır. Berman, en fakir kimselerin terör örgütleri tarafından seçildiğini iddia etmektedir. Bireylerin yaşamlarını etkileyen en önemli unsurlardan biri olan işsizlik teröristler tarafından planlı bir şekilde kullanılmakta, elaman kazanma sürecine büyük destek sağlamaktadır (Sever ve Özeren, 2011).

PKK’NIN ELEMAN KAZANMA SÜRECİ


Örgüt adayın zayıf noktalarına, maddi durumuna, akraba ve ailevi ilişkilerinde ki sorunlara vb. hakkında bilgi toplayarak adayla irtibata geçip gerekli diyaloglarla hoşuna gidecek şeyleri yaparak, önemli olduğunu hissettirerek vs. muamellelerle karşılıksız iyiylik ve yardımlarla minnet altında bırakmakta  ve kendisine yapılacak militanlık teklifi için zemin hazırlamaktadır. Polis Akademisi bünyesinde bulunan Uluslararası Terörizm ve Sınır aşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından hazırlanan raporda Demokratik Toplum Kongresi, Siyaset Akademileri, Öz Savunma Birlikleri, Kent Meclisleri ve Demokratik Yurtsever Meclisi içinde kritik yapılar olduğu, bunların yanında Eğitim Destek Evleri, Özgür Yurttaş Dernekleri gibi yapıların elaman kazanmak için oluşturulduğu kaydediliyor (Yasa, 1970).

ÖRGÜTE KATILIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER


      1) BİREYSEL FAKTÖRLER
Örgüte katılımı etkileyen bireysel faktörler; 1) Ailevi sorunlar, 2) Akraba etkisi, 3)
   Arkadaş/sevgili etkisi, 4) Devam eden yargılama ve aranıyor olma, 5) Etnik milliyetçilik,  6)  İşsizlik ve ekonomik sorunlar, 7) İntikam duygusu, 8) Özenti ve takdir edilme duygusu  ve          9)Kişisel sorunlardan kaçış alt başlıklarında ele alınacaktır (Özeren, Başıbüyük ve Sözer,   2011)

1.1.AİLEVİ SORUNLAR


Kültürümüz de aile çocuğun dünyaya getirilmesinde, yetiştirilmesinde ve toplumsallaşmasında oynadığı rol itibariyle çok saygın bir müessesedir.. Özellikle de okul öncesi dönemde bireyin sosyalleşmesindeki en önemli kurum ailedir. Aile bu sebeple çocuğun üzerinde baskı oluşturup şiddete başvurması çocukta kişilik bozukluklarına ve yalnızlaşmasına sebep olabilmektedir. (Cömertoğlu, 1995) Terör örgütü de özellikle bu konuda çok sıkı çalışmaktadır çünkü sorunlu bir ailedeki çocuğun yalnızlığını ve sorunlarına çözüm üreterek bu fırsatı değerlendirmekte kandırıp devlete düşman yetiştirmektedir. 10.02.2012 tarihinde Bingöl’de çıkan çatışmada yaralı yakalanan 2 teröristlerden birisi ailevi sorunlar ve duyduğu sempati nedeniyle örgüte katıldığını belirten PKK'lı, "Katıldığıma pişman oldum. Gerçekten özellikle Roj TV'de anlatılanlar gibi değil. Mesela 'yoldaşlık, kardeşlik' deniliyor. Yok öyle bir şey. Çok yobazca ilişkiler yaşanıyor.  demiştir.

1.2.ZORLA EVLENDİRME VE BERDEL

    Zorla evlendirmeden bahsedildiğinde ilk akla gelen genelde kızların zorla evlendirilmesi olsa da, birçok erkeğin de örgüte katılım kararı almasında zorla evlendirilmesinin ya da evlendirilmeye çalışılmasının etkili olduğu görülmektedir. Örgütten kaçıp teslim olan bir örgüt üyesi bu durumu şu ifadelerle aktarmaktadır:
    “2008 yılında babamın zoru ile istemediğim bir kızla evlendirildim. Bu duruma yaklaşık bir sene sabredebildim. Kızı sevmediğimi, boşanmak istediğimi babama anlattığımda bana çok sert tepki verdi. Örf gereği o kızı boşayamayacağımı söyledi. Bunun üzerine ben de kaçtım ve İstanbul’a gittim. Burada maddi olarak zor duruma düştüm ve tanıştığım birkaç arkadaşın da tavsiyeleriyle örgüte katılmaya karar verdim.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)

1.3. AİLEDE DEĞER VERİLMEMESİ ve OTORİTEDEN KURTULMA İSTEĞİ

Gençlik döneminde en etkin duygu otoriteden kurtulma isteği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde gençler anne ve babalarından yetişkin yerine konmayı, kendilerine değer verilmesini, birey olarak kendilerine saygı duyulmasını beklemektedirler. Ailesi tarafından önemsenmediğini düşünen bir örgüt üyesi şöyle demiştir:
“Yüksekova’da bir telefoncu dükkânımız vardı. Bazı problemlerden dolayı bu dükkânı kapatmak zorunda kalmıştık. Dükkânı kapattıktan sonra sürekli internet kafeye takılmaya başladım. Bu dönemde sıklıkla evde annem ve babamla kavga ediyordum. İnternet kafede tanıştığım birisi ise bana sürekli olarak örgütü anlatıyordu. Ben de ailemi kısa süre için de olsa korkutmak ve onların beni önemsemesini sağlamak için örgüte katılmaya karar verdim. Girdikten sonra hemen örgütten ayrılmayı planlıyordum ama örgüte girdikten sonra kendi isteğimizle ayrılmamızın mümkün olmadığını anladım.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)

1.4. AKRABA ETKİSİ

    Türkiye genelinde özellikle de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde akrabalık bağlarının kuvvetli olması bunda büyük bir etkendir. Örgüte katılımda, kırsala daha önceden akrabası gitmiş kişilerin akrabalık bağlarını kullanarak örgüte katılım sağladığı görülmektedir.
Bu duruma örnek olarak bir örgüt mensubu şunları belirtmektedir:
“Dayımın oğlu ile beraber lokantada garson olarak çalışıyorduk. Lokanta kapandıktan sonra ise bulaşık ve temizlik işlerine bakıyorduk. Dayımın oğlu bana sürekli olarak ‘dağa gidelim, orada iş güç yok, silahımız olur, rahat rahat yaşarız’ şeklinde telkinlerde bulunuyordu. Ben de bunun üzerine örgüte katılmaya karar verdim.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)

1.5.ARKADAŞ/SEVGİLİ ETKİSİ

İnsanların hayatın da duygusal ilişkilerin de önemli bir yer teşkil ettiği, bazı bireylerin yaşadığı duygusal ilişkinin bir neticesi olarak sevgilisinin etkisi ile örgüte katıldıkları Polis Akademisi bünyesinde bulunan Uluslararası Terörizm ve Sınır aşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından hazırlanan raporda bir örgüt mensubu şöyle belirtmiştir:
     “Üniversitede okurken ilk senem sonunda sınıfta kalmıştım. İkinci yıl başladığında okulda kendimi çok yalnız hissediyordum. Bir arayış içerisine girmeye başladım. Daha sonra okulda benim gibi Kürt kökenli olan öğrencilerle birlikte zaman geçirmeye başladım. Bu arkadaşlarla toplandığımızda Özgür Halk, Yurtsever Gençlik gibi dergiler okuyorduk. Örgütten, gerillalardan bahsediyorduk. Tüm bunların etkisiyle ben de örgüte katılmaya karar verdim. Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)


1.6.ETNİK MİLLİYETÇİLİK

    Kürt halkının uzun yıllardır ezildiğine, terör örgütünün Kürt halkının haklarını savunan bir örgüt olduğuna ve bu hakları almak için silah kullanmaktan başka yol olmadığına inanlar vs. gibi sebeplerle PKK terör örgütü sürekli özellikle Güney Doğu da bireyleri kandırmaktadır. Etnik milliyetçilik etkisiyle örgüte katıldıklarını ifade eden örgüt üyelerine örnek olarak aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.
“Ben 1998’ten beri terör örgütü mensubuyum. Örgüte bilerek ve isteyerek katıldım. Amacım Türkiye Cumhuriyeti içerisinde demokratik özerk bir Kürt bölgesi kurulmasını sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda da yaşamaya devam edeceğim.”
“Mersin’de üniversite öğrencisi iken dergi dağıtımı ile uğraşıyordum. Bu süreçte yapılan bir operasyon neticesinde tutuklandım. Cezaevinden çıktığımda askerlik sürecim de yaklaşıyordu. Ancak askere gitmek istemiyordum çünkü devlet düzenine karşıyım. Örgütün Kürt halkının
özgürlüğü için mücadele ettiğine inandığım için askere gitmek yerine bu harekete katılmaya karar verdim.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)

   
1.7.İŞSİZLİK VE EKONOMİK SORUNLAR

    Maddi durumları kötü olan çocukların ailelerine ise "Çocuklarınıza iş, para vereceğiz." deniliyor. İşsizliğin yoğun olduğu bölgede aileler, bir umuttur deyip çocuklarını terör örgütünün eline teslim ediyor. Terör örgütünün, özellikle çocuklarını götürdüğü ailelerin eğitimsiz ve fakir insanlar arasından seçilmesi dikkat çekiyor. Dolayısıyla bireyin işsiz kalması maddi sıkıntıları yanında kişisel ihtiyaçlarını karşılayamaması onun ihtiyaçlarını karşılayacak şeyleri yapmaya zorlamaktadır. Bir örgüt üyesi de söyle demektedir:
    “KATÜ Maliye’de okuduğum dönemde derslerde sıkıntılar yaşıyordum. Maddi olarak da sorunlarım vardı. Üniversiteden PKK ile irtibatlı olduğunu bildiğim birisi vardı. Onunla arkadaş oldum. Onun vasıtasıyla dergi dağıtımı ve eğitim almam amacıyla Avrupa’ya gönderildim. Ancak daha sonra İran’a gönderildim.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)
İntikam duygusu, özenti ve takdir edilme duygusu, kişisel sorunlardan kaçış ta bireyin örgüte katılmasındaki diğer önemli sebeplerdendir.


2.ÖRGÜTE KATILIMI ETKİLEYEN ÖRGÜTSEL FAKTÖRLER

    Türkiye genelinde PKK terör örgütünün bir çok örgütsel faaliyetler vardır. PKK terör örgütünün uygulamaya koyduğu yöntemlerden en başta gelenler; 1) Gençlerin suça itilerek sabıkalı hale getirilmesi, 2) Kaçırılma, zorlama, tehdit, kandırılma, 3) Örgütle ilişkili yapıların eleman kazanma sürecinde kullanılması, 4) Örgütsel yayınların etkisi, 5) Cezaevi faaliyetleri, 6) Avrupa faaliyetleri

2.1.GENÇLERİN SUÇA İTİLEREK SABIKALI HALE GETİRİLMESİ

Örgüt, gençleri suça iterek onları sabıkalı hale getirmekte ve bu gençlerin ilerde potansiyel bir örgüt üyesi olmalarını sağlamaktadır. Bu örgüt açısından bir anlamda eleman kazanma sürecinde yeni adayların hazırlanması aşamasıdır. Bir örgüt üyesi bu durumu şu ifadelerle özetlemiştir:
    “Örgüte katıldıktan sonra yaşı küçük çok sayıda gencin örgüte katıldığını ve bunların büyük şehirlerde yapılan korsan gösteriler, izinsiz toplantılar, Molotof atma ve araç yakma, örgüt ve Öcalan lehine slogan atma gibi eylemler neticesinde Kürt gençlerinin suça itilerek sabıkalanmaları ve devamında terör örgütüne katılmalarının sağlandığını gördüm. Toplumsal olaya karışan veya cezaevine giren insanların gözleri daha kara oluyor ve daha çok itaatsizleşiyor. Örgüte katılımlarda bu husus önemli olduğu için toplumsal olaylara karışan veya örgüt bağlantılı bu tür bir suçtan dolayı cezaevine girip çıkan insanlara örgüte katılımla ilgili propaganda yapıldığında o insan direk olarak örgüte katılmaktadır. Taş atan çocuklar yasasının uygulanmasının yanlış olduğu kanısındayım. Bunun en büyük sebebi ise bu olaylardan dolayı gözaltına alınan gençlerin örgüt tarafından daha kolay kandırılması ve örgütün dağ kadrosuna katılmalarını kolaylaştırmasıdır.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)


2.2.KAÇIRILMA, ZORLAMA, KANDIRILMA, TEHDİT

    Terör örgütünün kırsal yapılanmalarına olan yakınlığı, örgüt kamplarına ulaşımın diğer bölgelere kıyasla daha kolay olması örgütün bölge halkı üzerindeki baskısını çok daha reel hale getirmiştir. Halkın üzerinde kurulan bu baskı, korku ve şiddet, örgütün eleman kazanma stratejisinin bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu türden baskılar veya tehditler sonucu örgüte katılan bireylerin sayısı da oldukça fazladır. Bir örgüt üyesi şunları ifade etmiştir:
    “Kaçak yollardan girdiğim İran’ın Urumiye şehrinde bir inşaatta elektrik işi yapıyordum. Ancak İran’da kaçak olduğumuz için tedirgin biçimde çalışıyorduk. Burada tanıştığım Hüseyin adlı bir arkadaş Irak’ın Süleymaniye şehrine beni götürebileceğini söyledi. Orada inşaat işlerinde çok para olduğunu, hem de daha güvenli şartlarda çalışabileceğimi söyledi. Teklifi kabul ettim ve kısa süre içerisinde yola çıktık. İran-Irak sınırına geldiğimizde geçiş yapabilmek için PKK’lılardan yardım isteyeceğimizi söyledi. Beni PKK’lı gruba teslim ettikten sonra arkadaşım ayrıldı. O dakikadan sonra tuzağa düşürüldüğümü anladığımda artık her şey için çok geçti.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011) Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere sadece tehdit değil, kandırma neticesinde tuzağa düşürme ve dönüşü olmayan bir yola girmeye zorlama da bu süreçte örgüt tarafından kullanılan yöntemler arasında görülmektedir.

2.3.ÖRGÜTSEL YAYINLARIN ETKİSİ

    Özellikle görsel yayınlarla kişilik gelişimini tamamlamamış, ailesi ile problem yaşayan, evinde ilgi ve alaka görmeyen, sevgiye muhtaç çocuk ve gençler üzerinde büyük etkisi vardır. F5 Habere göre "ROJ TV'nin özellikle de genç ve çocuklar üzerinde örgüte katılımı teşvik edici yayınlar yaptığı bölgede yaşayan insanlar ve bu bölgede görev yapan kamu görevlilerince sıkça dile getirilen bir husustur." "Sizce insanlar PKK'ya daha çok kendi istekleriyle mi? yoksa örgüt istediği için mi katılıyorlar" sorusuna, ankete katılanların yüzde 66.80'i "Kendi istekleriyle katılıyor. İfadesi yer almaktadır.

2.4.CEZAEVİ FAALİYETLERİ

Farklı sebeplerden dolayı sempatizan düzeyinde cezaevine giren bireylerin cezaevlerinde yürütülen faaliyetler veya baskılar neticesinde örgüte katılma kararı aldıkları aşağıdaki örgüt üyesinin beyanında açıktır:
    “Dayımın etkisiyle 1997 yılında HADEP binasına gidip gelmeye başladım. Bu süreçte parti bizi mitinglere, eylemlere gönderiyordu. Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi sonrasında da düzenlenen protesto yürüyüşüne ben de katılmıştım. Bu yürüyüş sonrasında yakalandım ve tutuklandım. Cezaevinde kaldığım 3 ay boyunca bana sürekli örgütün dağ kadrosuna katılmam yönünde propaganda yapıldı. Ben de bu propagandaların etkisiyle cezaevinden çıkar çıkmaz örgüte katıldım.” (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)

2.5.AVRUPA FAALİYETLERİ

   
    PKK terör örgütü 1980’li yıllardan itibaren Avrupa ülkelerinde faaliyet göstermeye başlamış, 1990’lı yıllarda da Avrupa genelinde legal görünümlü kuruluşlar ve kadro yapılanması sayesinde geniş bir ağa kavuşmuştur. Avrupa ülkelerinin örgüt faaliyetlerine yönelik tedbirler ve yasal/idari yaptırımlar uyguladıkları görülmekle birlikte, terör örgütünün bu ülkelerin demokrasi, insan hakları gibi konulara bakışını kullanarak yasal boşluklardan faydalandıkları ve bu yolla propaganda, eleman ve finans temini faaliyetlerini sürdürdüğü bilinmektedir. Farklı Avrupa ülkelerinde konfederasyon, federasyon, dernek, birlik, merkez vs. adı altında çok fazla sayıda yapılanma mevcuttur. (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, 2011)
    Yukarı belirtildiği gibi Avrupadaki  başta Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda gibi   ülkelerin yardımını, desteğini alan PKK örgütünün güçlenmesine büyük katkı sağlamaktadır.

SONUÇ
   
    Terör içten saran bir hastalık haline geldi. Dağda, kırsalsa savaşarak, öldürerek tüm vahşetini sürdürürken aynı zamanda bunu meşru gibi göstermek için demokratik adımlarda da bulunmakta, ülkenin siyasetinde yer edinmeye çalışmakta, televizyonda kendi programlarıyla varlığını ve düşünce yapısını insanlara aşılamaktadır. Bireylerin zayıf yönlerini ele alıp onların sıkıntılarına çözüm bulup daha sonrada bunların karşılığını almaya zorlamaktadır. Etnik milliyetçilikle özellikle Güney doğudaki Kürt halkına “ hakkınızı almak için savaşmak zorundasınız “ gibi fikirlerle insanların huzurunu rahatını bozup ülkeyi bölmeye çalışmakta ve anarşiye sürüklemektedir. Her gün medyada terör eylemlerine ilişkin haberlerin verilmesi insanların bu tür şiddete bir süre sonra alışmasına sebep olmaktadır. Devlet, terör örgütünün uygulamaya çalıştığı bu sistemli çalışmayı önceden tespit edip, çözüm bulması gerekir. Bu yüzden devlet özellikle Güney doğu ve Doğudaki insanlara değerli olduklarını, güvende olduklarını hissettirmesi; işsizliklerine, sorunlarına, eğitimsizliklerine çözüm getirmelidir. PKK’nın geleceğe hükmetmesini engellemek Türkiye’de herkesin görevi ancak herkesten daha çok Kürt kökenli vatandaşların görevidir. Bu oyuna gelmemeleri ve teröristlerin herhangi bir girişiminde birbirlerine yardım etmelidir.


KAYNAKÇA


Cirhinlioğlu, Z. (2004). Terör Ve Toplum, İstanbul: Gündoğan Yayınları, s: 43-85.

Crenshaw, M. (1985). An Organizational Approach to The Analysis of Political Terrorism,                 Orbis. (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, Çev.). 29 (3), 465-489.

Cömertoğlu, Y. (1995). Terörün psikolojik temelleri, İstanbul: Strateji, s: 147-171
(Cömertoğlu, 1995)

      F5 Haber, İşte PKK'ya Katılımı Etkileyen İki TV Kanalı!, 
http://www.f5haber.com/postmedya/iste-pkk-ya-katilimi-etkileyen-iki-tv-kanali-         haberi, (SGT: 30.10.202/ ET:06.03.2013)

Hudson, R. A. (1999). The Sociology and Psychology of Terrorism: Who Becomes A
Terrorist And Why? (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, Çev.). Library of Congress, Federal Research Division, Washington DC.

Milliyetçi Forum, “PKK Kronolojisi “  http://www.milliyetciforum.com/pkk-kronolojisi,       (SGT: 08.03.2013/ET: 08.03.2013)

Özeren, Başıbüyük ve Sözer, Bireylerin Terör Örgütüne Katılımasına Etki Eden
Faktörler   Üzerine Bir Alan Çalışması: PKK/KCK Örneği, Cilt 3 (2), 2012, ss.57-83

Özeren, S.(2010). KCK, Bölge Halkının İradesini Gasp Eden Yapının Adıdır, Bugün        Gazetesi, (2010, 18 Ekim).

    Sabah Haber, Teslim olan PKK'lıdan şok ifadeler, http://www.sabah.com.tr/Gundem,             (SGT: 10.02.2012/ ET: 10.03.2013)

   Son sayfa haberleri, PKK'nın örnek aldığı örgüt, http://www.sonsayfa.com/Haberler/Guncel,    (SGT: 02.12.2012/ ET: 10.03.2013)

Sever, M. ve Özeren, S. (2011). Neden Hakkari, Terörizm Paradoksu ve Türkiye, Ed:     Süleyman Özeren ve Murat Sever, Karınca Yayınları, Ankara, Ss. 127-160.

Shaw, E.D. (1986). Political Terrorists: Dangers of Diagnosis and An Alternative To The
Psychopathology Model, International Journal of Law and Psychiatry, (Özeren, Başıbüyük ve Sözer, Çev.).  8(3), 359-368.

T.C İstanbul Valiliği Emniyet Müdürlüğü, PKK/Kongra-Gel, Hizmete özel eğitim serisi     6/2004, İstanbul: s.333-341

Yasa, İ. (1970). Türkiye’nin toplumsal yapısı ve temel sorunları, Ankara: Yayınları, s:   72-    84 

Zafer, H. (1999). Sosyolojik Boyutuyla Terörizm, İstanbul: Beta basım A.Ş, s: 20-22















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder