30 Haziran 2013 Pazar

Halkla İlişkiler-Bugün Pazar

Her Pazar Sabahı gökyüzünü mavi gördüğümde ve güneş vurduğu an tepeden gözlerimi
kamaştırınca ışığı, aklıma bir tek kişi geliyor. Bir tek şiir geliyor.

Nazım Hikmet geliyor o içli güzel şiiri geliyor. İçinde insan sevgisi olan, içinde doğa sevgisi, vatan sevgisi olan insanın içeride yatması 12 yıl.

Ne kadar zor. Demir parmaklıkların ardında. Gökyüzünden, güneşten, yağmurdan uzak.
Ağaçlardan, gölgelerin altından o huzur veren serinliklerinde şiir yazmaktan uzak.
Sonra yıllar geçiyor bazı şeylerin değerini yeni anlamaya başlıyoruz. Bazı insanların değerini yeni anlamaya başlıyoruz. En son hangimiz bir resimde yada televizyonda yada İstanbul da saat kulesine bakınca ağladık, şiir yazdık. Oraya baktığımda aklımıza ne geliyor. Aaa ne kadar güzelmiş demekle mi yetiniyoruz. En son saat kulesini gördüğünüzde ne hissettiniz karşınızda kimi gördünüz. Ben hiç saat kulesini görmedim İstanbul’dan. Anca resimlerden, televizyonlardan, İstanbul adına düzenlenmiş belgesellerden. Ama her gördüğüm de aklıma Nazım Hikmet geliyor. Saat kulesine yazdığı şiirler geliyor.

Ve ben her pazar olduğunda gökyüzüne baktığımda Nazım Hikmet geliyor aklıma.
Başka bir konudan Saat kulesine nereden mi vardım.
Çünkü Nazım Hikmet her Pazar olduğunda insanların arasından o kuleyi izlermiş ona şiirler yazarmış.
Ve hapiste geçirdiği her Pazar Saat Kulesini görmediği için, için için ağlarmış.
Nazım Hikmet i kalp yetmezliğinden kaybettik...
Nedeni çok açık değil mi...

Ve Pazar olunca aklıma gelen şiir ise..

Bugün Pazar
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldanmadan durdum.

Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga,ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben
Bahtiyarım…

Ve ben bu şiirden sonra Saat Kulesini düşünmeye başlıyorum
Bugün Pazar...

  
Halkla İlişkiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder